Elazığ İl Sağlık Müdürlüğü, Uluslararası Çocukluk Çağı Kanserleri Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. 

Açıklamada, Dünya çapında bulaşıcı hastalıklara bağlı çocukluk ölümlerinin önemli ölçüde azıldığı, çocukluk çağı kanserlerine bağlı ölümlerin ise arttığına dikkat çekildi.Dünyada bir yılda yaklaşık 100binçocuk,kanser nedeni ile hayatını kaybettiği kaydedildi..

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) verilerine göre; Dünya çapında çocuklarda ve ergenlerde (0-19) bir yıl içerisinde 400 binden fazla yeni kanser vakası tespit edildi.Ülkemizde ise bir yıl içerisinde 0-19 yaş grubu yaklaşık 4.700 yeni kanser tanısı alındı. Çocukluk çağında genellikle ortaya çıkan kanser türleri yetişkinlikte ortaya çıkan kanser türlerinden önemli ölçüde farklılık gösteriyor. Çocukluk çağı kanserlerinin %30’unu lösemiler (kan kanserleri), kalan %70’ini de lenfoma ve solid tümörler (organ ve çeşitli dokulardan gelişen kanserler) oluşturuyor. Sık görülen diğer bir tür ise %20 oranı ile merkezi sinir sistemi tümörler.

Açıklamada, erken evrede teşhis edilen birçok çocukluk çağı kanseri yüksek oranlarda tedavi edilebildiği belirtilirken, teşhis ve tedavinin önemine dikkat çekildi.

Tanı:

Çocukluk çağı kanserlerinin neden sonuç ilişkisi erişkinlerde görülen kanserler kadar net değildir ve bilinen bir tarama programı yoktur. Bugüne kadar çocukluk çağı kanserleri için sadece birkaç kesin risk faktörü tanımlanmıştır. Karsinojenitesi bilinen risk faktörlerinden biri iyonlaştırıcı radyasyondur. İyonize radyasyonun lösemi ve tiroid kanser riskini arttırdığı yapılan birçok çalışma ile ortaya konmuştur. Olası diğer risk faktörleri arasında; genetik yatkınlık, genetiğe dayalı bireysel duyarlılık, bazı virüslere maruziyet (Epstein-Barr, Hepatit B, İnsan Herpes ve HIV viruslarıgibi) yer almaktadır.

Çocukluk çağı kanserleri için uyarıcı olabilecek belirti ve semptomlar şu şekilde sıralanabilir:

•      Deride solukluk (Kansızlık, anemi varlığı)

•      Halsizlik

•      Enfeksiyonlara yatkınlık

•      Sıra dışı kanamalar (burun kanaması, diş eti kanamaları, cilt altı kanaması gibi), ciltte sık sık morluklar, kesik oluştuğunda kanamanın güçlükle durdurulması

•      İştahsızlık, açıklanamayan ani kilo kaybı

•      Dalakta büyüme

•      Lenf düğümlerinde şişlikler

•      Kemik ve eklemlerde ağrılar (özellikle sıklığı ve şiddeti artıyorsa, uykudan uyandırıyorsa)

•      Açıklanamayan ateş

•      Ani görme değişiklikleri

•      Genellikle kusmanın eşlik ettiği, sık baş ağrısı

Yukarıda sayılan belirtilerden birçoğunun, kanser hastalığı dışında herhangi başka bir sebepten de kaynaklanabileceği ve aslında bu ihtimalin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. Erken belirtiler genellikle çok daha yaygın hastalıkların veya yaralanmaların neden olduğu belirtilere benzer olduğundan çocuklardaki kanserleri hemen fark etmek zor olabilir. Yine de birçok çocukluk çağı kanseri, şikayetler ve belirtiler nedeni ile başvurulan bir doktor ya da ebeveynler tarafından erken dönemde tespit edilir. Çocuklarda kanser yaygın olmamakla birlikte, geçmeyen olağan dışı belirti veya semptomların varlığında bir sağlık kuruluşuna baş vurmak doğru olacaktır. 

Çocukluk çağı kanserlerini erken saptamanın en iyi yolu, söz konusu hastalığın olası belirtilerini gözden kaçırmamaktır. Dolayısıyla ebeveynlerin farkındalığının artması hayat kurtarıcı rol oynamaktadır. Çocukluk çağı kanserlerinin en sık başvuru bulgularının, hastayı ilk gören hekim tarafından bilinir olması hastanın vakit kaybetmeden tanı ve tedaviye ulaşmasını sağlamada en önemli faktördür.

Erken teşhis edildiğinde, çocukluk çağı kanserlerinin etkili tedaviye yanıt verme olasılığı daha yüksektir ve daha yüksek hayatta kalma olasılığı, daha az acı çekme ve genellikle daha az pahalı ve daha az yoğun tedavi ile sonuçlanır. Çocukluk çağı kanserlerinin erken tespit edilmesi ve bakımdaki gecikmelerin önlenmesi yoluyla kanserli çocukların hayatlarında önemli iyileşmeler sağlanabilir. Kanserli çocukları tedavi etmek için doğru tanı önemlidir çünkü her kanser, cerrahi, radyoterapi ve kemoterapiyi içerebilecek spesifik bir tedavi rejimi gerektirir. 

Erken tanı 3 bileşenden oluşur:

•      Ailelerin ve birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcılarının hastalığın belirtilerine ilişkin farkındalığı

•      Doğru ve zamanında klinik değerlendirme, tanı ve evreleme (kanserin ne ölçüde yayıldığının belirlenmesi)

•      Hızlı tedaviye erişim için bilgilendirme ve yönlendirme.

Kanser şüphesi sonrasında yapılacak testler ile tanı netleştirilebilir. Ardından kemik iliği aspirasyonu, doku biyopsisi, özel kan testleri, görüntüleme tetkikleri ve genetik testler yapılabilir.

Tedavi

Günümüzde çocukluk çağı kanserlerinde, çoklu tedavi yöntemleri ile iyileşme oranı %80civarına ulaşsa da bu rakam, mevcut kanserlerinfarklı biyolojik alt tipleri olması nedeniyle %10 ile %90 arasında çok büyük fark gösteren sonuçları maskelemektedir.Hastalık, ülkemizde de başarı ile tedavi edilmekte olup tedavi başarısı diğer dünya ülkelerinden farklılık göstermemektedir.  Lösemi türü kanserlerde genellikle kemoterapi ile tedavi edilmektedir. Doku ve organ kanserlerinde ise gerek kemoterapi, gerekse cerrahi tedavi seçenekleri uygulanabilmektedir. Gerekli olduğu durumlarda kemik iliği nakli, radyoterapi gibi tedaviler de kullanılmaktadır. Hedefe yönelik tedaviler, moleküler düzeyde yürütülen laboratuvar çalışmaları ve görüntüleme teknolojisindeki gelişmeler tedavi başarısını etkileyen diğer faktörler arasında yer almaktadır.Çocuklarda kanser tedavisi,Ülkemizde Genel Sağlık Sigortası kapsamında olup ücretsiz yapılmaktadır.