Dün akşam saatlerinde Deva Partisi İl Başkanlığından istifa eden Murat Dağhan, bugün düzenlediği basın toplantısında istifa gerekçesini kamuoyuna açıkkladı.
Murat Dağhan'ın açıklaması şöyle:
“Sürekli dürüst ve haysiyetli insanlar için buradayız diyen, dilinden korkma Türkiye söylemini hiç eksik etmeyen, kendisine insan hakları, demokrasi, hak, hukuk ve adaleti siyasi ilke, şeffaflık ve liyakati da siyasi ahlak edindiği iddiasında olan DEVA partisinin Elazığ il yönetim kurulu asil, yedek ve disiplin kurulu üyeleriyiz. Hukuka tabi olmayan bir sosyal yapı içindeki insanları birlik ruhu etrafında bir araya getirip ayni hedefe yönlendirmek mümkün değildir. Aynı şekilde, insanı verimli çalıştırmakta mümkün olamaz. Kısacası güçlü teşkilatlanmalar varlığını kurumsal karar alma iradesine ve işleyen bir hukuka burçludur. İnsani sosyal fayda sağlayan bir işe koşmak ancak bu iki unsurun varlığı halinde mümkün olur. Sosyal ve siyasal organizasyonlarda üyelere güvence hukuk, yani tüzük aracılığıyla verilir.Türkiye'nin ağır sorunlarını çözme iddiasında olan bir partinin engebeli yolu cesurca karar almasından, bu kararları uygulama iradesinden ve tüzük (hukuk) çerçevesinde işlerlik kazanmış etkin parti teşkilatlarına sahip olmasından geçer.
"TEŞKİLAT İÇİ KALKIŞMAYA MARUZ KALDIK"
Bilindiği üzere Elazığ il teşkilatı Büyük kongreyi müteakip teşkilat içi bir kalkışma harekatına maruz kalmıştır. Bunu genel merkezle sözlü ve yazılı olarak müteaddit kereler paylaştığımız ve disiplin süreci istediğimiz malumunuzdur. Ancak, geçen zaman zarfında genel merkez bu kalkışmayı tüzük kapsamında ele alma ve çözümleme yoluna gitmemiştir. Genel merkez tüzüğü işletmek yerine bu sorunu en az hasarla nasıl atlatırız arayışına yönelmiştir. Kendince en kolay çözümü de il başkanının teşkilat içerisindeki etkinliğini törpüleyerek etrafını boşaltmada ve onu görevini bırakmaya sevk etmede bulmuştur. Gerçekte bu bir çürütme politikasıdır.
"ŞANTAJCILARIN GÖNLÜNÜ ALMAYA ÇALIŞMAKTAN İBARET KALMIŞTIR"
Genel merkezin partiye ve teşkilata bu yapılanlara cevabı tüzüğü işletmek olması gerekirken yaptığı şey il başkanını görevini bırakmaya ikna etmek suretiyle şantajcıların gönlünü almaya çalışmaktan ibaret kalmıştır. Bu gönül almanın bedeli ise gece gündüz demeden emek veren teşkilat üyelerinin partiye olan güven duygusunu kaybetmesi olmuştur. Genel merkezin bu politikası, Elazığ teşkilatında başta il başkanı olmak üzere partiye yürekten hizmet eden üyelerin tümünü rahatsız etmiş ve siyasetten soğumalarıyla sonuçlanmıştır. Bizlerin bu partiye kuruluş ilkelerini ve parti programını korumak üzere geldiği aşikar. Bununla birlikte, hangi gerekçeyle olursa olsun hukuku parti içerisinde bile işletemeyen bir partinin Türkiye'nin sorunlarına derman olacağına artık inanmıyoruz. Tüzüğü işletemeyen genel merkezin yeni il başkanı arayışlarına girmiş olduğunu büyük bir hayal kırıklığı ile öğrenmemiz ve bunu adaletle bağdaştıramamamız hasebiyle istifa ediyoruz.”