Türkiye'nin farklı bölgelerinde yetiştirilmeye başlanan aronya, gülgiller familyasına ait bir üzümsü meyvedir. Kuzey Amerika kökenli bu bitki, keskin tadı ve zengin besin değerleri ile tanınmaktadır. Son yıllarda Türkiye'de hem bilimsel çalışmalar hem de geleneksel tıp alanında popülerlik kazanan aronya, üreticilerin arasında hızlı bir şekilde yayılmaktadır.


SAĞLIK AÇISINDAN FAYDALARI

Aronya, polifenoller, antosiyaninler ve flavonoller gibi bileşenleri sayesinde hücreleri serbest radikallerin zararlı etkilerinden koruyan güçlü bir antioksidan özellik sergilemektedir. Bunun yanı sıra bağışıklık sistemini destekleyen bu meyve, kalp ve damar sağlığını koruyarak kardiyovasküler hastalıkların önlenmesine yardımcı olmaktadır.


Uzmanların değerlendirmelerine göre aronya, böbrek ve karaciğer hastalıklarına karşı koruma sağlamanın yanı sıra kan şekerinin düzenlenmesine ve diyabetin kontrolüne yardımcı olmaktadır. Sindirim sistemini düzenlemenin yanı sıra kolesterol seviyelerini dengeleyen aronya, damar tıkanıklığına karşı olan koruyucu özellikleri ile de dikkat çekmektedir. Ayrıca kanserle mücadelede de önemli bir katkı sağladığı belirtilen bu meyve, kalp sağlığını iyileştirici özellikleri ile önemli bir besin kaynağı olarak öne çıkmaktadır.


TİCARİ DEĞERİ YÜKSEK

Aronya, taze olarak kilogram başına 200 ila 250 TL arasında, kurutulmuş formuyla ise 800 ila 1.000 TL arasında satılmaktadır. Taze ürünler, buzdolabında 4-5 ay süreyle saklanabilirken, kurutulmuş aronya uzun süreli depolama imkanı sunmaktadır. Bu durum, aronyayı hem sağlık hem de ticari açıdan oldukça değerli bir ürün haline getirmektedir.