Son günlerde gündeme gelen hurda araç teşviki önerisi, tüketiciler arasında büyük bir merak uyandırdı. Son 22 yıl boyunca birkaç kez uygulamaya konulan hurda teşvikinin, mevcut ekonomik koşullar göz önüne alındığında zorlu bir ihtimal olduğunu ifade eden sektör temsilcileri, bunun yerine sınırlı bir ÖTV indirimile yerli araç alımına destek verilmesinin daha mantıklı olabileceğini belirtti. Olası yeni bir teşvik paketinde geçmişte yaşanan fırsatçılık ve suistimallerin önüne geçilmesi gerektiği de vurgulandı. Ayrıca, trafikteki ağır hasarlı araçların riskini azaltmak için çeşitli çözüm önerileri de sunuldu.
“ÖTV’SİZ ARAÇ ZOR”
Konuya ilişkin görüşlerini paylaşan Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem, “2000 yılından sonra hurda teşviki ve ÖTV indirimleri zaman zaman gündeme geldi. Bazı uygulamalar hayata geçirilirken bazıları ise askıya alındı. Mevcut ekonomik koşullarda, ÖTV’siz araç satışı zor bir ihtimal gibi görünüyor. Ancak ÖTV'de belirli bir indirim ile yerli sıfır kilometre araç alımının mümkün olabileceğini düşünüyorum” şeklinde ifade etti.
EN BÜYÜK KORKU 'FIRSATÇILIK'
Öte yandan Erdem, geçmişteki hurda teşvikleri sırasında yaşanan suistimalleri hatırlatarak, “Sektör temsilcileri ve tüketiciler hatırlayacaktır ki, her hurda teşvikinde eski otomobillerin değerleri fahiş şekilde artmakta ve ÖTV indirimi gibi avantajlardan yararlanmak isteyenler, bu otomobilleri satın alıyor. Bu durum bir rant düzeninin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Olası bir teşvik durumunda, 25 yaş ve üzeri araç sahipleri için ruhsat sahipliği şartı olarak tescil tarihinden itibaren 1, 2 ya da 3 yıl gibi bir süre koyulması, gerçekten ihtiyaç duyan vatandaşların haklarını koruyacaktır. Ayrıca, alınacak ÖTV indirimli aracın satışı için de 3 yıl veya 5 yıl kullanım zorunluluğu gibi şartlar getirilmelidir” sözlerine yer verdi.
AĞIR HASARLI ARAÇLAR İÇİN 'SOVTAJ' ÖNERİSİ
Teklifte bir diğer husus ise ağır hasarlı araçlarla ilgili oldu. Sektör temsilcileri, ağır hasar almış ve uygun bir şekilde onarılmamış araçların trafiğe çıkmasının engellenmesi amacıyla getirilen teklifi olumlu bulurken, kaza veya afet durumunda ağır hasar gören araçların sovtaj yolu ile satılması ve onarım süreçleri için yeni bir bağımsız kontrol mekanizmasına ihtiyaç duyulduğunu dile getirmektedirler.