Doğu Anadolu bölgesinde Elazığ sınırları içerisinde yer alan ve Elazığ’ın turizmi açısından büyük önem taşıyan Hazar Gölü, farklı özellikleriyle de dikkat çekiyor. 

Bölgedeki konumu, doğal güzelliği ve muhteşem manzarasıyla yılın her döneminde görenleri cezbeden Hazar Gölü, çeşitli  yönleriyle araştırılan konulardan birisidir. 

Hazar Gölü, her ne kadar doğal görünümü ile dikkat çekse de derinliği, oluşumu ve efsanesiyle de büyük bir gizeme sahip. 

Elazığ'ın güneydoğusunda bulunan ve il merkezine 26 kilometre uzaklıkta olan Hazar Gölü tektonik bir göldür. Güneyinde Hazarbaba Dağı bulunan göl, Uluova’dan Mastar Dağları'yla ayrılır. Denizden 1250 metre yükseklikteki gölün uzunluğu yaklaşık 22 kilometredir. Göl etrafında kamu kurum ve kuruluşlarına ait kamp alanları, tatil siteleri ve halk plajları bulunmaktadır.

DERİNLİK SIRALAMASINDA 3. GÖL
Ülkemizde tektonik, karkstik, volkanik, buzul, yapay ve set göller olmak üzere 90 civarında göl bulunuyor. Hazar Gölü de Tektonik göl olarak Türkiye’nin en dikkat çekici göllerinden birdir. 
Hazar Gölünü ilginç kılan bir diğer özelliği ise derinliğidir. Yapılan ölçümlere göre Türkiye’nin en derin gölü 3.713 km2 alana sahip Van Gölüdür. Van Gölünün derinliği ise 451 metre olarak kayıtlara geçmiştir. Ülkemizin ikinci en derin Gölü ise Afyon ve Denizli il sınırları içinde yer alan Acı Göldür. 41 Km2 alana sahip Acı Gölün en derin yeri 332 Metre olarak ölçülmüştür. Elazığ’ın Sivrice ilçesindeki Hazar Gölü ise Türkiye7Nin en derin üçüncü gölü olarak belirlenmiştir. 
81 km2 alana sahip gölün en derin yeri 213 metre olarak ölçülmüştür. 

HAZAR GÖLÜ'NÜN OLUŞUMU
Tektonik bir göl olan Hazar Gölü, dünyanın en uzun deprem fay hattı olarak bilinen Rift sistemi üzerinde yer alıyor. Rift sistemi Kızıldeniz’den başlayan Akabe Körfezi, Ölü Deniz hattından Amik ovası ve Doğu Anadolu fay hattıyla buluşan bir dermem fayıdır. 
Bu fay tarihi süreç içerisinde yatay ve dikey olarak çeşitli büyüklüklerde sarsıntılar ve yer kabuğu hareketleri oluşturmuş ve oluşturmaya devam etmektedir. 
Yer kabuğunda oluşan şiddetli hareketlenmeler sonucunda çökmeler meydana gelmektedir. Hazar Gölü’nün de bu çöme sonucu oluştuğu kayıtlarda yer almaktadır. 
 
HAZAR (GÖLCÜK) GÖLÜ BATIK KENT EFSANESİ– I
Hazar Gölü sularının derinliklerinde bulunan Batık Kent ile ilgili çeşitli efsaneler anlatılmaktadır.
Zamanında Hazar gölünün bulunduğu alanda büyük bir şehir olduğu, bu şehirde yaşayanların çok zengin ve bolluk içinde yaşadıkları,  şehirde yaşayan halkın çok cimri olduğu, kimseye de yardım etmedikleri, söylenmektedir. Bir gün dilenci bir kadın bu şehre gelir. Bazı söylemlere göre bu kadının Hızır Aleyhiselam olduğudur.  Kadın bu şehirde yaşayan insanlardan kapı kapı gezip tuz ister.. Ama kimse kadına tuz vermez, vermedikleri gibide azarlarlar. Şehirde bulunan yaşlı bir kadın sadece dilenci kadına tuz vermiş. Bunun üzerine Kadın: “ Bu gece sabaha kadar şu evin dışındaki bütün evler su keser” diye beddua eder. Sabah olduğunda  tuz veren yaşlı kadının evi dışındaki bütün evler su içindedir. Gölün altındaki Batık Kent'in esrarı bölge halkınca bu efsaneye dayandırılır.
 
HAZAR (GÖLCÜK) GÖLÜ BATIK KENT EFSANESİ– II
Hazar gülünde bulunan ikinci efsaneye göre de; Zamanında bu civarlarda yaşayan ve pek kimse tarafından bilinmeyen hamile bir kadın yaşarmış. Kadın yoksulluk içinde yaşıyormuş. Kadının bir gün evinde yiyeceği kalmamış. Yiyeceği olmadığı için Hazar Gölünün bulunduğu alanda bulunan köye gider. Köyden ekmek, yemek kokuları gelmekteydi. Hamile ve aç olan kadın ev ev dolaşarak ekmek ister. Kimse kadına yiyecek bir şeyler vermez. Kadın en sonunda : “Bu Köy su keser, bende taş keserim” diye beddua eder. Allah tarafından kadının bedduası kabul olunur. Her tarafı sular kaplar köy sulara gömülür, hamile kadın taş kesilir.
Bugün Hazar Gölünün altında kalan yerleşim yerinin o köy olduğu, gölün güneyinde yere uzanmış haile kadın görüntüsünü andıran dağın ise taş olan hamile kadın olduğuna inanılır.