Fırat Üniversitesi Hastanesi Eğitim Birimi tarafından Dünya Sepsis Günü dolayısı ile bir konferans düzenlendi.

Fırat Üniversitesi Hastanesi 6. Kat Konferans Salonunda gerçekleştirilen “Dünya Sepsis Günü” konferansına çok sayıda sağlık çalışanı katıldı.

 

 

Konferansta açılış konuşması yapan Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Demirel,  sepsisin gerek yoğun bakım disiplininin gerekse enfeksiyon hastalıkları disiplini uzmanlarının üzerinde tüm sağlık çalışanlarının mücadele ettiği bir durum olduğunu söyledi.

“SEPSİS DÜNYA ÜZERİNDE HER BEŞ ÖLÜMDEN BİRİNİN SEBEBİDİR”

Prof. Dr. İsmail Demirel, hastane mortalitesinin bir numaralı sebebinin Sepsis olduğunu, Sepsisin Dünya üzerinde her beş ölümden birinin sebebi olduğunu ifade etti.

Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Demirel, sepsisin tüm hekim ve sağlık çalışanları açısından çok önemli bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.

 

 

Düzenlenen konferansta konuşma yapan Fırat Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Türkkan Öztürk Kaygusuz, sepsisin, yetişkin ve çocukların hastalığı olduğunu enfeksiyon hastalığı görülen her bireyde gelişebileceğini ancak yaşlı, bebek, hamile bireylerde veya bağışıklık yetmezliği yapabilen kanser, diabet, kronik böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıkları olan kişilerde riskin daha yüksek olduğunu, bir diğer risk grubunun da gereksiz ve yanlış antibiyotik kullanan kişilerin enfeksiyonları olduğunu ifade ederken gereksiz ve yanlış antibiyotik kullanımı sonucu mikroorganizmalarda antibiyotik direnci geliştiğini, dirençli mikroorganizmalara bağlı gelişen enfeksiyonların tedavisinde başarı elde etmenin zor olduğunu ve  sepsis gelişme riskinin arttığını sözlerine ekledi. Dr. Öztürk Kaygusuz, sepsisin belirtileri arasında yüksek veya düşük ateş, çarpıntı, tansiyon düşüklüğü, nefes darlığı olduğunu, bebeklerde sepsis gelişmesi durumunda bunlara ek olarak emmede güçlük veya beslenememe, soluk almada duraklama, cilt renginde soluklaşma, sara nöbetleri, sarılık görülebileceğinin altını çizdi.

“SEPSİSE YAKALANMAMAK İÇİN ENFEKSİYONLARDAN KAÇINMAK GEREKİR”

Fırat Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı  Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Türkkan Öztürk Kaygusuz, diğer hastalıklarda olduğu gibi sepsise yakalanmamak için enfeksiyonlardan kaçınmanın gerekli olduğunu, bunun içinde elleri yıkamak ve yiyecek temizliğine dikkat etmek, kirli su kullanmaktan kaçınmak, temiz tuvaletler kullanmak gibi  kişisel ve toplumsal  hijyene uymak, sağlıklı bir diyet yapmak, yeni doğanları emzirmek, önerilen aşıları yaptırmak, aşı programlarına erişimi sağlanmak ve enfeksiyonların tedavisinde antibiyotiklerin uygun şekilde kullanılmasının önem arz ettiğini söyledi.

 

 

“HER GÜN TÜM DÜNYADA MİLYONLARCA HASTA SEPSİS TANISI ALMAKTADIR”

Fırat Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayhan Akbulut, hayati risk taşıyan ve hastanelerde ölümlerin en önemli sebebi olan sepsise karşı farkındalığı artırmak amacıyla, her yılın 13 Eylül Gününün “Dünya Sepsis Günü” olarak kabul edildiğini, her gün tüm dünyada milyonlarca hastanın sepsis tanısı aldığını söylerken Prof. Dr. Ayhan Akbulut, sepsisin, acil olarak tedavi edilmesi gereken tıbbi bir durum olduğunu, enfeksiyon yapan mikroorganizmaların kan yoluyla tüm vücuda yayılarak hayatı tehdit eden bir hastalık tablosu oluşturmasının söz konusu olduğunu ifade etti

“SEPSİSE KARŞI ERKEN, ZAMANINDA VE ETKİN TEDAVİ YAPILMALIDIR”

Prof. Dr. Ayhan Akbulut, vücudun enfeksiyona karşı aşırı tepki vermesi nedeniyle kendi doku ve organlarının zarar gördüğünü, bunun sonucunda organ yetmezlikleri ile karşımıza çıktığını ve sepsise karşı erken, zamanında ve etkin tedavi yapılamazsa organlarda gelişen ciddi hasarlanmaların ölümcül olacağını ifade etti.

 

 

“SEPSİS DÜŞÜNÜLEN DURUMLARDA ERKEN TANI VE TEDAVİ HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR”

Fırat Üniversitesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Gülsüm Altuntaş, enfeksiyon ve organ fonksiyon bozukluğu (sepsis) düşünülen durumlarda erken tanı ve tedavinin hayati öneme sahip olduğunu’, özellikle ilk 1 saat içinde sıvı ve antibiyotik tedavisinin başlanması gerektiğini,  hayati riski olan hastaların yoğun bakımda takip ve tedavilerinin yapılması gerektiğini söyledi.

“DÜNYADAKİ CAN KAYIPLARININ %20'Sİ SEPSİSTEN MEYDANA GELMEKTEDİR”

Dr. Öğretim Üyesi Gülsüm Altuntaş, genellikle bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanan sepsisin vücutta organ hasarlarına neden olduğunu, Dünyadaki can kayıplarının %20'sinin sepsisten meydana geldiğini ve sepsisin ağır seyrettiği tablolarda organ kayıplarının da görüldüğünü ifade etti.