Saadet Partisi Genişletilmiş İl Divan Toplantısı gerçekleştirildi. 

Toplantıda konuşan SP İl Başkanı Abdullah Akın, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
Akın, Dünya'da, Türkiye'de, yerelde ise Elazığ'da onlarca yıldır süregelen birçok kronikleşmiş problemler yığını olduğunu belirtirik, "Birçok partiler iktidardan gelip geçti, bu problemlerin hiçbiri çözülemediği gibi her geçen gün insanlarımızın sorunları daha da büyüdü sefaleti daha da arttı ve artmaya devam ediyor. Toplumun adalet arayışı dönem dönem hat safhalara geliyor ve bunu farkeden yöneticiler seçim kararı alarak toplumun sıkışan iç tepkisini ve huzursuzluğunu dindiriyor. Çünkü bunu yapmadığı zaman toplum isyan eder. İnsanlar da adaleti sağlayacağı ümidiyle seçimlere gidiyor çeşitli partileri iktidara taşıyor, bir süre daha bekliyor, adalet ümidiyle bir zaman geçiriyor. Ancak maalesef yine bu durum insanların sorunlarına merhem olmuyor. Ve bu döngü bir insan ölene kadar devam ediyor.İşte insanlarımız, bu döngüden çıkmadığı sürece yaşadığı bu sıkıntılardan kurtulması asla mümkün değildir. Bizler insanlar olarak bizi bu duruma sokan asıl düşmanımızı bilmezsek, bize düşman gibi gösterilen insanlarla vakit kaybederiz, boşa kürek çekmiş oluruz." dedi. 

MİLLETİN PARASI FAİZ DÜZENİNE GİDİYOR
İl Başkanı Akın, Dünya'da her 15 sanide bir, 1 çocuğun açlıktan hayatını kaybettiğine dikkat çekerek; "Açlıktan ölen insan sayısı Çocuk ve yetişkin günlük toplam 30 bindir. 1 Yılda ortalama 11 milyon insan sadece ve sadece yiyecek bir parça ekmek bulamadığı için ölüyor. Korona virüsten 1 yılda ölen insan sayısı 1.7 milyondur. Açlıktan ölen insan sayısı, koronadan ölen insanların 6 katıdır. Peki bu insanlar niçin ekmek bulamıyor niçin ölüyor? Çünkü bir kısım insanlar çalışmadan, üretmeden sadece ve sadece paradan para kazanabileceği, insanları sömürebileceği bir yol, bir düzen keşfettiler ve onu tüm dünyaya yaydılar. Nedir o düzen? İşte o düzen faiz düzenidir. Bu adaletsiz düzen yüzünden bir avuç insanın serveti, tüm dünyadaki insanların servetlerinin boyutuna ulaşmıştır. Sadece bir kişinin serveti tüm dünyada ki açları ömür boyu doyurabilir. Dünyada durum böyleyken Türkiye çok mu farklı?İşte ülkemizde 17 milyon Asgari Ücretli, hanımı çocuğuyla birlikte 50 milyon vatandaşımız, 5 milyon işsiz, toplamda 55 milyon insan açlık sınırının altında yaşıyor. Niçin? Çok basit, Milletimizin parası az önce bahsettiğim faiz düzenine gidiyorda onun için.

Nasıl Gidiyor hep birlikte görelim; İşte geçen gün AKP Hükümeti bu yıl tarihimizde görülmemiş bir şekilde 179 milyar dolar  dış borç faizi ödeyeceğini açıkladı. Yani bunun anlamı şu Amerika’daki bankalardan borçlar alınmış. 1 yılda 179 milyar dolar sadece ve sadece faiz ödeyecek, ana para değil. Bunun boyutunu anlamak için şu an bu parayla 12 Bin adet F16 savaş uçağı alınabileceğini belirtmek isterim. Evet yanlış duymadınız 12 Bin adet F16 uçağı. Şu an Türkiye deki F16 sayısı 238 dir. Düşününki 12 bin tane F16 uçağı kaç ülkeyi yok etmeye yeter siz tahmin edin. Şu an dünyanın en pahalı uçak gemisinin fiyatı 13 milyar dolardır. Bu paraya 14 tane dünyanın en gelişmiş uçak gemisini satın alabilirsiniz. Düşünün ki Amerika’nın 11, İngiltere’nin 2, Çin’in 2 tane uçak gemisi, Rusya’nın 1 tane uçak gemisi var. Bu ölçekteki parayı Amerika’daki bankalara paranın faizi olarak gönderiyorsun. Ordan birileri çıkmış diyorki AKP hükümeti 10 tane SİHA yaptı. 18 yılda bunu yaptında, sen 1 yılda 12 bin tane F-16 uçağı parası da siyonizme verdin. Bu nasıl matematik bilgisi sende ki soruyorum sana! Ve o bankalar bu parayı sana zulmetmek, müslümanların başını ezmek için kullanıyor. Filistin’in, Afganistan’ın, Arakan’ın, Keşmir’in, Afrika’nın, İran’ın, Doğu Türkistan’ın, Irak’ın, Kuveyt’in islam coğrafyasının tamamının başını eziyor bununla. Kendi parasını bile kullanmıyor, senden aldığı faizle yapıyor bunu.

Peki AKP hükümeti bu 179 milyar dolar faizi nerden getirip de ödeyecek soruyorum?
Tabiki gariban sanayicimizden, memurumuzdan, işçimizden, yoksulun yediği ekmekten faiz ve vergi alıp ödeyecek. Zaten AKP Hükümeti zenginden faiz almıyor, aksine parasına faiz ödüyor, vergisini affediyor.
Şu an yediğimiz ekmekten, giydiğimiz elbiseye, oturduğumuz evden, bindiğimiz arabaya, geçtiğimiz köprüden, gittiğimiz hastaneye kadar herşeyde VAHŞİ bir FAİZ ve vergi yükü var. Aldığınız bir ekmeğin asıl fiyatı faiz ve vergileri çıkardığınızda 4 te 1 kadardır.

İşte gördüğünüz üzere sevgili kardeşlerim AK Parti 18 yıldan beri önceki hükümetlerden daha marifetli ve daha fazla bir şekilde Faize çalışıyor 80 milyon insanın cebindeki parayı Amerikadaki yahudilerin cebine koyuyor, yetmez fabrika satıyor, o da yetmez yüksek vergilerle milletimizi inim inim inletiyor buda yetmez lükse israfa ve şatafata para harcıyor. Bugün bir arabanın üzerindeki vergileri söylemek inanın beni rahatsız ediyor. 100 bin liralık araba 300 bine satılıyor. O da yetmez o arabaya sahip olmak için kredi kullanman gerekir. Bu krediyle birlikte araba sana 500 e geliyor. Oldu mu sana 100 liralık araba 500 lira.
 
AKP hükümeti maalesef üretime dayalı, kendi öz kaynakları hareket eden bir kalkınma modeli yerine, tamamen tabiri caizse dışarıdan borç alıp betona gömen bir anlayışı hakim kılmıştır. Bu anlayışın doğal sonucu olarak bir avuç insanın ölçüsüzce zenginleşmesi, 80 milyonun fakirleşmesine, esnafın, sanayicinin kan ağlamasına yol açmıştır."